Dünyanın en vahşi emperyalist ülkesi İngiltere'nin 4 kıtadan topladığı yüzbinlerce kişilik ordularla geçmeye çalıştığı Çanakkale'de hezimete uğratan şanlı Türk ordusunun kahraman 57. Alayı için "hepsi şehit oldu" iddiası doğru değildir. Dünyanın en fazla madalyalı alayı unvanı elinde olan "57. Alay" O kahramanlara olan saygımızdan dolayı başka bir alaya verilmemiştir.
Ancak ,57.alayın tümü şehit olmadı..
Dünyanın en vahşi emperyalist ülkesi İngilterenin 4 kıtadan topladığı yüzbinlerce kişilik ordularla geçmeye çalıştığı Çanakkale'de hazimete uğratan şanlı Türk ordusunun kahraman 57. Alayı için "hepsi şehit oldu" iddiası doğru değildir.
Dünyanın en fazla madalyalı alayı ünvanı elinde olan "57. Alay" O kahramanlara olan saygımızdan dolayı başka bir alaya verilmemiştir.
Baş Not: #57: Alay Çanakkale’de yok olmadı ve 57. Alay’ın tüm askerleri şehit olmadı. !!!
57. Alay, Çanakkale Savaşı’nın başlangıcı olan Anzak Çıkarmasını durdurmak için 15 Nisan 1915 sabahı harekete geçen efsaneleşmiş bir alaydır.
19. Piyade Tümenine bağlı üç alaydan biri olan 57. Alay, 1 Şubat 1915’de Tekirdağ’ın Yarkışla mevkiinde kurulmuştur. Bu şanlı birliğin kahraman kumandanı Binbaşı Hüseyin Avni Bey’dir.
57. Alay, 23 Şubat 1915’te Çanakkale’ye doğru yola çıkmış ve 25 Şubat 1915’te Eceabat’a gelmiştir. 19. Piyade Tümeni’nin bağlı olduğu 5. Ordu Komutanlığı'nın Enver Paşa tarafından kurulmasının ardından 57. Alay, yedek kuvvet olarak 26 Mart 1915’te Bigali Köyü’ne geçti.
Bu tarihten 24 Nisan 1915 tarihine kadar 57. Alay, Yarbay Mustafa Kemal ve Binbaşı Hüseyin Avni Bey tarafından Bigalı Köyü’nde sürekli eğitime tabi tutuldu.
57. Alay, Bigalı Köyü’ndeki eğitim ve tatbikatlarını sürdürdüğü sırada 5. Ordu tarafından yeri değiştirilmek istendi fakat düşman kuvvetlere çıkartmaların yapılacağı noktaya en yakın yerlerden biri olmasından dolayı Mustafa Kemal, 57. Alayın Bigalı Köyü’nde kalmasında ısrarcı oldu ve bunda da başarı sağladı. Böylece 57. Alay, Bigalı Köyü’nde kalmıştır.
25 Nisan 1915 Pazar sabahı, Mustafa Kemal, kendisine herhangi bir emir gelmiş olmamasına rağmen düşman çıkartmasını haber alır almaz kişisel inisiyatifiyle Conkbayırı’na doğru hareket etti. Conkbayırı’na hareket eden 3 taburu ve bir dağ bataryasını oluşturan yaklaşık 3000 subay ve askeriyle 57. Alay, bizzat Mustafa Kemal’in yönetiminde kendisinden çok daha büyük bir düşman gücüne karşı saldırıya geçmiştir.
57. Alay, çatışmalarda mevcudunun üçte ikisini kaybetmiş, savaşın ortasında takviye edilmiştir. 13 Ağustos 1915'te 57. Alay komutanı olan Hüseyin Avni Bey, karargâha düşen bir top mermisiyle şehitlik mertebesine ulaşmıştır.
Hüseyin Avni Bey’in yerine atanan Binbaşı Hayri Bey, alayı Keşan bölgesinde konuşlandırmış ve alay, eksikleri giderildikten sonra 19. Tümenle birlikte 15. Kolordu bünyesinde Galiçya Cephesi’ne gönderilmiştir.
57. Alay, Galiçya Cephesi’nde büyük yararlılıklar göstermiş, alayın mevcudunun çok
büyük bir kısmı buradaki çatışmalarda kaybedilmiştir. Mevcudu çok azalan ve sadece 1100
kişi kalan 57. Alay, cephe gerisine alınarak eksikleri giderildikten sayıca arttırıldıktan sonra yeniden cepheye alınmıştır fakat Rusya’da patlak veren Bolşevik Devrimi’nin ardından Galiçya Cephesi’ndeki savaş sona ermiştir. 15. Kolordu ise bu sefer Sina ve Filistin Cephesi’ne yollanmıştır.
57. Alay burada da çok faydalı olmasına rağmen İngilizler tarafından çembere alındığı için mevcudu iki gün içerisinde sadece 260’a düşmüştür. Megiddo Muharebesi sırasında ise 57. Alayın kalan mevcut esir edilmiştir.
Bu kahramanların anısına o günden beri Türk ordusunda 57. Alay bulunmamaktadır.
57. Alay, dünya üzerinde en çok madalya sahibi olan alay olduğu için dünyanın en kahraman alayı olarak nitelendirilmektedir.
Yani Çanakkele Savaşı’nda tamamının şehit olduğu zannedilen 57. Alay, Çanakkale’nin ardından Galiçya’ya sonra da Sina ve Filistin Cephesine gönderilmiştir.
Hüseyin Avni Beyin oğlu Tekin Arıburun..
Asker, Orgeneral, Hava Kuvvetleri Komutanlarından, Siyaset Adamı, Senatör, Senato Başkanı (D. 1905, İştip / Yugoslavya – Ö. 13 Ağustos 1993).
Çanakkale Savaşı’nda 57. Alay Komutanı şehit düşen Hüseyin Avni Bey ile Fatma Zehra Hanım’ın oğludur.
1925’te Harp Okulunu, 1927'de Hava Okulunu bitirerek uçuş subayı oldu, Hava Kuvvetleri Müfettişliği’nde ilk havacılık eğitimini aldı. Teğmen olarak 1. Uçak Bölüğü emrine verildi. Havacılık kursunu tamamlayarak uçuculuk brövesi aldı ve 1 Ocak 1929’da üsteğmen oldu.
15 Haziran 1929 - 3 Mayıs 1930 tarihleri arasında İngiltere’ye gönderildi ve İngiliz Hava Kuvvetlerinde öğrenim gördü. Hava Harp Akademisine girdi ve daha sonra kurmay subay adayı olarak Eskişehir 2. Hava Bölüğü ile Genelkurmay İstihbarat Şubesinde kıta ve kurmay stajını tamamladı. Sırasıyla Berlin Hava Ataşeliğinde, İzmir Hava Bombardıman Alayı 53. Bölük Komutanlığında ve 30 Ağustos 1940’da binbaşılığa yükseltilerek Genelkurmay Başkanlığı Hava Eğitim Şubesinde görevlendirildi. 29 Ağustos 1941’de Washington Hava Ataşesi oldu. Ağustos 1944’te yarbaylığa yükseltildi. 21 Mayıs 1945’te San Fransisko’da toplanan Birleşmiş Milletler Konferansına danışman olarak katıldı. Hava Harp Akademisi Öğretmen Yardımcısı görevini sürdürürken 1946’da albaylığa yükseltildi ve aynı yıl ikinci kez Washington Hava Ataşeliğine getirildi.
1954’te Hava Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı, 1955’te korgeneral oldu. 1 Nisan 1958’de Paris NATO Koleji Komutanı, 15 Mayıs 1959’da Hava Kuvvetleri Komutanı olarak atandı. 1959’da orgeneralliğe yükseltildi, 6 Eylül 1960’da ise emekliye ayrıldı.
Cumhuriyet Senatosu İstanbul üyeliğine, 7 Haziran 1964’teki üçte bir yenileme seçiminde Adalet Partisi adayı olarak seçildi. 14 Ekim 1973 tarihinde yapılan üçte bir yenileme seçiminde yeniden seçilmesi nedeniyle üyeliği, 14 Ekim 1979’a kadar devam etti. Dışişleri, Turizm ve Tanıtma ile Millî Savunma Komisyonları üyeliğinde bulundu.
Cumhuriyet Senato Başkanlığına 19 Kasım 1970’te seçildi ve 16 Haziran 1977’ye kadar bu görevde kaldı. Cumhurbaşkanı A. Cevdet Sunay’ın görev süresinin bitiminde 29 Mart-6 Nisan 1973 tarihleri arasında; Cumhurbaşkanı Fahri S. Korutürk’ün 1973 - 1976 dönemindeki yurt dışı resmi ziyaretleri sırasında Cumhurbaşkanı Vekili olarak görev yaptı. 14 Ekim 1979 tarihinde yapılan üçte bir yenileme seçiminde üyeliği sona erdi.
İngilizce, Almanca, Fransızca ve İtalyanca bilen, evli ve iki çocuk babası olan Mehmet Tekin Arıburun, 12 Ağustos 1993’te vefat etmiş, Cebeci Askerî Şehitliğinde toprağa verilmiştir.
KAYNAKÇA: Türkiye Cumhuriyeti Parlamenterler Ansiklopedisi / 23 Nisan 1920 - 6 Kasım 1983 (tsz, s.12), Türkiye Ansiklopedisi 3 (1974), Milliyet Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi (2. cilt, 1993), TBMM Albümü 4. Cilt 1960-1983